Çocukları suça sürükleyen kim? Seyreden kim?

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili önemli bilgilere sahip olduğu düşünülen Avukat Serdar Öktem, dün İstanbul’da öldürüldü. Saldırının Daltonlar suç örgütü ile bağlantılı olduğu ve gözaltına alınan altı kişiden ikisinin 18 yaşın altında olduğu açıklandı.

Öktem cinayeti, suç örgütlerinin çocukları uyuşturucu ticareti, yağma (gasp, haraç), kaçakçılık, cinayet ve yaralama gibi suçlara azmettirdiği son olay oldu. Çetelerin ve çocukların taşeron olarak kullanıldığı Hrant Dink, Sinan Ateş ve daha pek çok cinayet gibi, bu cinayette de gerçek azmettiricilerin bulunması ve hak ettikleri cezayı alması pek olası görünmüyor.

Suça sürüklenen çocukların karıştığı olay sayısı her geçen gün artarken, devletin çocukların suça karışmasını engellemeye ve suça karışan çocukları rehabilite etmeye ayırdığı kaynak ve kurumsal kapasite son derece sınırlı ve yetersiz. On iki yıl zorunlu eğitime devam etmeyen ve devamsızlık yapan çocuklar takip edilmediği gibi, açıköğretim ortaokul ve liseleri ile MESEM’lere kayıtlı milyonlarca çocuğun günlerini nasıl geçirdiği bilinmiyor. İktidarın uyguladığı ekonomi politikalarının bu çocuklara sunduğu tek seçenek, çocuk yaşta güvencesiz ve iş güvenliksiz işgücüne katılıp (eğer iş bulabilirlerse) çok düşük ücretlerle hayatta kalmaya çalışmak. Örgün eğitimi terk eden kız çocukları erken evlilik adı altında cinsel istismara uğrama tehlikesiyle karşı karşıya.